Fethiye’de Filistin ve Gazze’ye destek yürüyüşü ve mitingi gerçekleştirildi. 1. Etap sahil bandından başlayan yürüyüş ile Beşkaza meydanında düzenlenen gösteriye yoğun bir katılım oldu. Türk ve Filistin bayraklarıyla Filistin ve Gazze’ye destek olan vatandaşlar; “Kahrolsun İsrail”, “Katil İsrail Filistin’den defol”, “Soykırıma hayır, Filistin’e Destek”, “Fethiye Filistin’in yanında” sloganları attılar. Ellerinde pankartlar taşıyan gençler ve vatandaşlara; Filistin bayrağı taşıyan bir paramotor uçuş yaparak, destek oldu. Fethiye Birlik ve İyilik Platformu (FEBİM) ve Fethiye Kaymakamlığı ile Fethiye Belediyesi önderliğinde gerçekleştirilen yürüyüş ve gösteriye katılanlar; ilk önce 1. Etap sahil bandında toplandılar. Daha sonra sahil bandından Beşkaza meydanına Filistin ve Gazze’ye destek yürüyüşü yapıldı. 7’den 70’e yoğun bir katılımın olduğu yürüyüş ve gösteride; Türk ve Filistin bayraklarıyla İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları protesto edildi. Yürüyüş ve gösteri etkinliğine; Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası, Fethiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Fethiye Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası ile Türk Hava Kurumu Fethiye şubesi de destek oldu. Beşkaza meydanında düzenlenen protesto gösterisi İstiklal marşımızın okunmasıyla başladı. Daha sonra sela okundu. Etkinliğe Fethiye Kaymakamı İsmail Hakkı Ertaş ve protokol üyeleri, siyasi partilerin temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu üyeleri ile vatandaşlar katıldılar. Fethiye Kaymakamı İsmail Hakkı Ertaş, Fethiye İlçe Emniyet Müdürü Kayhan Dadaşoğlu, İlçe Jandarma Komutanı Mustafa Çiçek, İlçe Milli Eğitim Müdürü Faruk Kaya ve çok sayıda vatandaşın katıldığı programda Filistin ve Gazze’ye destek mesajları verildi.
“BATININ VE BM’NİN ULUSLAR ARASI TÜM SÖZLEŞMELERİ DEFALARCA YOK SAYILDI”
Beşkaza meydanında düzenlenen Filistin ve Gazze’ye destek eyleminde Avukat Cemil Kaşlı tarafından basın açıklaması yapıldı. Basın sözcüsü Avukat Cemil Kaşlı konuşmasında “76 yıldır devam eden İsrail işgalinde, özellikle 7 Ekim’den bu yana gerçekleşen soykırımda binlerce çocuk, kadın ve masum insan katledildi. Vicdansız, insanlıktan nasibini almamış İsrail yönetimi tarafından, Çocukların, kadınların, masum silahsız insanların tedavi gördüğü, sığındığı hastaneler, okullar, sivil yerleşim yerleri bombalandı, ateş altına alındı, işgal edildi. Başta İslam ülkeleri olmak üzere uluslar arası kuruluşlar ve devletler tarafından kınamanın ötesine geçilmediği için işgalci Siyonist eli silahlı güçler, bundan cesaret bularak daha da barbarlaşıyor, saldırganlaşıyor. Batının değer olarak kabul ettiği ve BM’nin temel ilkelerinin tamamı, başta ABD, İngiltere, Almanya, Fransa olmak üzere batılı ülkelerin destekleriyle dünyanın gözleri önünde 7 Ekim’den bugüne defalarca yok sayıldı. Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi, Soykırım Sözleşmesi, Roma Sözleşmesi’ne atıfla İnsanlığa Karşı Suçlar, Cenevre Sözleşmeleri sadece kâğıtlar üzerindeki değersiz metinler haline geldi. İsrail, uluslararası hukuka ve taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı biçimde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 25 Mart 2024 tarihinde aldığı derhal ateşkes kararını uygulamayarak bölgedeki insani krizi derinleştirmekte ve geri dönüşü olmayacak tahribata devam etmektedir. BM Sözleşmesi’nin 25. maddesine göre Güvenlik Konseyi kararları BM’ye taraf devletler için bağlayıcı olmasına rağmen İsrail’in ateşkes kararına uymaması uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Uluslar arası Adalet Divanında yargılanan İsrail, tüm insanlığın vicdanında ve insanlık tarihi önünde çoktan soykırım uygulayan ve insanlığa karşı açıkça suç işleyen bir devlet olarak mahkum olmuştur.
“İSRAİL TÜM FİLİSTİNLİLERİ GÖÇ VE SOYKIRIMLA YOK ETMEYE ÇALIŞMAKTADIR”
Tüm ateşkes çağrılarına rağmen savaş suçu işlemeye devam eden İsrail, Refah bölgesindeki saldırılarına da devam etmektedir. Son olarak İsrail, yoğun şekilde hava saldırıları düzenlediği Refah bölgesine aynı zamanda kara saldırısına da başlamıştır. Mültecilerin, sivil halkın yaşadığı çadır kente yangın çıkaran bomba atarak onlarca masum insanının yanarak ölmesine neden olmuştur. İsrail, Gazze-Mısır arasındaki insani yardımların ulaştırılmasında ana geçiş noktası olan Refah Sınır Kapısı’nın Gazze tarafını ele geçirerek, Filistinli sivil halka başta gıda olmak üzere temel ihtiyaçların ve acil insani yardımların ulaştırılmasının engellenmesini hedeflemektedir. İsrail yıllarca abluka altında adeta açık hava hapishanesine dönüştürdüğü Filistin’de, temel insan hak ve özgürlükleri ile uluslararası hukukun ilkelerini hiçe sayarak insani yardımları engellemek suretiyle açlığı ve yokluğu en büyük silah olarak kullanmakta ve bölgede yaşayan binlerce Filistinliyi çöllere göç etmeye zorlayarak tüm Filistinlileri soykırımla yok etmeye çalışmaktadır.
“DÜNYANIN GÖZLERİ ÖNÜNDE SOYKIRIM VE SAVAŞ SUÇU İŞLEMEKTEDİR”
Temel hak ve özgürlüklerle yakından ilişkili olan barış hakkı, en temel insan haklarından biridir. Özellikle insan haklarının en ağır şekilde ihlal edildiği, hakların tanınmadığı, eşitsizliklerin en fazla yaşandığı savaş dönemlerinde barış hakkının savunulmasının kritik önemi haizdir. Bunlara rağmen İsrail, BM Güvenlik Konseyi’nin derhal ateşkes çağrısına, Uluslararası Adalet Divanı’nın bölgeye insani yardımın ulaştırılmasını içeren tedbir kararlarına ve devletlerin ateşkes çağrılarına riayet etmeyerek Gazze’de-Filistinde insan hakkı ihlallerine devam etmektedir. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Roma Tüzüğü’nün 8. maddesine göre çatışmalarda aktif olarak yer almayan kişilere ve silahlarını bırakmış silahlı kuvvetler mensuplarına yönelik her türlü öldürme, zalimane muamele ve işkence savaş suçu olarak düzenlenmiştir. İsrail, tüm bu kararlara, düzenlemelere ve tepkilere rağmen Filistin’in geneline yaymaya devam ettiği ve Filistin halkını yok etmeyi amaçlayan saldırılarıyla tüm Dünyanın gözleri önünde soykırım ve savaş suçu işlemektedir.
“FİLİSTİN’E YÖNELİK İŞGAL NİTELİĞİNDEKİ SALDIRILARI DERHAL SONA ERDİRİLMELİDİR”
Fethiye Birlik ve İyilik Platformu ve Fethiye-Muğla halkı olarak; İsrail tarafından Filistin’deki sivil halka yönelik sistematik ve yaygın bir şekilde gerçekleştirilen soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçu teşkil eden saldırıları güçlü bir şekilde telin ediyoruz. Gazze’de ve Filistin’de acil biçimde ateşkesin sağlanmasını ve uluslararası toplumun tüm aktörlerini, bölgede yaşanmaya devam eden katliam karşısında daha etkili bir rol üstlenmeye davet ediyoruz. BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) devam eden çatışmalarla ilgili aksiyon alması, bölgede barış ve güvenliği tesis etmesi gerekmektedir. Bölgede yaşayan sivillerin acilen güvenliği sağlanmalı; insani yardım koridoru vasıtasıyla hayati öneme sahip sağlık ve gıda yardımları bölgeye ulaştırılmalıdır. İsrail’in Filistin’e yönelik işgal niteliğindeki saldırıları derhal sona erdirilmelidir. İsrail’in masum insanları öldürdüğü saldırılarda kullandığı tüm silahlara ve saldırılarda kullandığı tüm doğrudan ve dolaylı mühimmatlara ulaşmasının engellenmesi için tüm devletlerin ve başta Amerika’nın İsrail’e ambargo uygulamasını talep ediyoruz. İsrail’e ticari ambargo uygulayan Devletimizi destekliyor, diğer tüm devletlerin de İsrail’e ticari ambargo uygulamasını istiyoruz. Tüm milletimizi İsrail’i ve ürünlerini boykot etmeye davet ediyoruz. Nehirden denize tam bağımsız ve özgür Filistin devletinin kurulmasını, tüm devletler tarafından tanınmasını istiyoruz.
Ey İnsanlar, İnsanlık, kadın, çocuk ve masumlar ölmesin diyoruz” dedi. Yapılan basın açıklamasından sonra gösteri sona erdi.